7 Aralık 2010 Salı

Güney Mimarlık Kent ve Planlamayı, Adana’yı Tartışıyor

Güney Mimarlık dergisinin ikinci sayısıyla karşınızdayız. İlk sayımıza yönelik yapılan olumlu değerlendirmeler bizleri mutlu etti, teşekkür ederiz. Bunu daha iyi sayılar hazırlanması yönünde bir destek primi olarak değerlendiriyoruz. Yapılabilenler, daha iyelerinin de yapılabileceğini göstermektedir; katkılarınızla bunu sağlayabileceğimize inanıyorum.

Derginin bu sayısında Kent ve Planlama temalı yazıları bir dosya bütünlüğü içerisinde size sunmaya çalıştık. Dosyamız değerli hocamız Ruşen Keleş’in konunun çerçevesini çizen yazısıyla açılıyor. Sürdürülebilir planlama kavramını irdeleyen ve Türkiye’deki imar mevzuatının analizini yapan yazıları dosyamızın çerçevesini zenginleştiren önemli katkılar olarak değerlendiriyoruz. Dosya kapsamındaki, Adana kentinin planlanmasına yönelik değerlendirmeler; Adana’daki planlama çalışmalarının tarihine ilişkin çalışmalar; Adana Sürdürülebilir Eylem Planı’nın ve Adana İli Kıyı Alanları Mekânsal Stratejileri üzerine yapılan kapsamlı değerlendirmeler bu sayımızı zenginleştiriyorlar. Bu birikimin Adana planlamasıyla ilgili tartışmalarda önemli bir altlık olacağına inanıyoruz. 

Bu sayımızda yer vermeyi düşündüğümüz, ancak sayfa sayımızın artması nedeniyle koyamadığımız kent ve planlama kapsamındaki çalışmaları önümüzdeki sayılarımızda yayınlayacağız. Dosya kapsamında ele aldığımız konulardaki yazıların sadece o sayıyla sınırlı kalmamasını istiyoruz. İlk sayımızda dosya konusu olarak ele aldığımız Toplum ve Mimarlık kapsamındaki bir yazıya bu sayımızda yer veriyoruz.

Derginin ileriki sayılarında “Kültürel Miras ve Koruma”, “Sürdürülebilirlik ve Ekolojik Mimarlık” ve “Kente Göç ve Mimarlık” temalarını işlemeyi, bu konudaki katkıları derlemeyi planlıyoruz.

Adana’da gerçekleştirilen nitelikli yapıları tanıtmayı ve örnek projelerle yapı kalitesinin artırılmasına katkı yapmayı hedeflediğimizi belirtmiştik. Bu sayımızda Adana Ortopedia Hastanesi’ni tanıtıyoruz. Adanalı meslektaşlarımızın performanslarını önemsiyoruz ve gerek yarışmalarda, gerekse uygulamada sergiledikleri başarılı çalışmalara dergimizde yer vermekten büyük mutluluk duyacağımızı tekrar belirtmek isteriz.

Adana’da Cumhuriyet Dönemi Mimarisi başlığı altındaki katkılara yer vermeyi sürdürüyoruz. Bu sayımızdan itibaren gerek serbest mimar olarak, gerekse kamu hizmetinde görev yapan değerli meslektaşlarımızla yapılan söyleşileri bulacaksınız. Arkitekt dergisinde yer alan Adana’yla ilgili mimari yarışmaların değerlendirildiği bir diğer çalışma da bu bölümümüzde yer alıyor.

Tepebağ Höyük’teki kazılarla ilgili güncel gelişmelerden hareketle kent arkeolojisi kapsamında bir yazıya yer vermek istedik ve bu alanda çalışmaları yürüten Serdar Girginer’in bilgilendirici yazısına yer verdik. Önümüzdeki sayıdaki “Kültürel Miras ve Koruma” dosyasına bir tür giriş yazısı kapsamında değerlendirebilirsiniz.

Mimarlık öğrencilerinin eğitim sürecindeki çalışmalarına yer vermek istediğimizi belirtmiştik. İlk olarak geçtiğimiz dönemde ODTÜ Mimarlık Bölümü öğrencilerinin Adana’da gerçekleştirdikleri proje çalışmalarını, yürütücülerinin değerlendirmeleriyle birlikte sunuyoruz. Başta Çukurova Üniversitesi olmak üzere ülkemizdeki Mimarlık Bölümü öğrencilerinin gerçekleştirdikleri ve özellikle Adana kentiyle ilgili projelere dergimizin sayfalarının açık olduğunu vurgulamak isterim.

Güney Mimarlık dergisinin Aralık 2010’da yayınlanan 2. sayısında yer almıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder